Cilt kanseri, dünya genelinde en yaygın kanser türlerinden biri olarak kabul edilmekte. Her yıl milyonlarca insan bu hastalığa yakalanırken, birçok kişi belirtilerini göz ardı etmektedir. Dermatologlar, cilt kanserinin erken teşhisinin hayati öneme sahip olduğunu vurguluyor. Özellikle gözden kaçırılan bazı belirtiler, erken tanı için kritik olabilir. Bu yazımızda, cilt kanserinin belirlendiği düşük gözetim altındaki belirtileri dermatologlar açısından inceleyeceğiz. Uzmanların bu konudaki görüşlerini ve önerilerini aktaracağız.
Cilt kanseri belirtileri, genellikle ciltte değişiklikler şeklinde kendini gösterir. Ancak, cildimizin görünmeyen yerlerinde de önemli değişiklikler olabilir. Dermatolog Dr. Ayla TORUN, cilt kanserinin erken aşamalarında meydana gelen, genelde gözden kaçırılan iki belirtiyi şöyle sıralıyor: “Birincisi, ciltte meydana gelen kaşıntı hissi. İkincisi ise, deride oluşan ve geçmeyen yaralar veya lezyonlardır.”
Kaşıntı, çoğu insan için genellikle önemsiz bir rahatsızlık olarak algılanır. Ancak bu rahatsızlık, cildin savunma mekanizmalarının bozulduğunu ve potansiyel bir kanser riskinin işareti olabileceğini gösteriyor. Özellikle kaşıntının sürekli hale gelmesi ve sıklıkla tekrarlaması, dikkate alınması gereken bir durumdur. Cilt kanseri durumunda bu kaşıntı, tümörün büyümesi sonucunda ciltte oluşan sinir sonlarının tahriş olmasından kaynaklanır. Bu nedenle, cildinizde sürekli bir kaşıntı hissediyorsanız, bir dermatologa gitmenizde fayda var.
Diğer bir belirti ise, deride meydana gelen geçmeyen yaralar veya lezyonlardır. Bu yaralar, başlangıçta küçük ve ihmal edilebilir görülebilir. Ancak zamanla büyüyebilir veya kanayabilir. Ciltte oluşan lezyonların renk, boyut ve şekil değişiklikleri de dikkate alınmalıdır. Daha önceki yaraların birdenbire iyileşmemesi veya yeni yaraların aniden oluşması, cilt kanserinin habercisi olabilir. Bu tip belirtiler, genellikle insanların ihmal ettiği durumlar arasında yer alır. Ancak, yaşamsal tehlike oluşturabileceklerini unutmamak gerekir.
Cilt kanserinde erken teşhis, tedavi süreçlerini olumlu yönde etkileyerek, hayatta kalma oranlarını artırmaktadır. Dermatologlar, düzenli cilt muayenelerini önemle tavsiye ediyor. Cilt muayenesi sırasında, ciltteki değişiklikleri gözlemlemek ve kayıt etmek, olası riskleri belirlemek açısından büyük fayda sağlar. Ayrıca, evde kendi kendinize yapabileceğiniz cilt muayeneleri de mevcuttur.
Evde muayene yaparken, tüm cildinizi (gerekiyorsa başınızın arkasını da) ayna yardımı ile incelemeli, herkese açık alanlarınızı dikkatlice göz önünde bulundurmalısınız. Özellikle daha önce mevcut olan benlerinizin görünümündeki değişiklikleri izlemek, kanser riskini belirlemenize yardımcı olabilir. Herhangi bir şüpheli durumla karşılaşıldığında bir dermatolog ile görüşmek, profesyonel bir değerlendirme yapılmasını sağlar.
Güneş koruyucu kullanmak da cilt kanserini önlemede önemli bir rol oynar. Dermatologlar, yazın veya güneşli havalarda dışarı çıkmadan önce mutlaka uygun bir güneş koruyucu krem kullanımını öneriyor. Cilt kanserinin en önemli risk faktörlerinden biri UV ışınlarına maruz kalmaktır. Dolayısıyla, cilt sağlığını koruyabilmek için güneşten korunmanın gerekliliği oldukça büyüktür.
Sonuç olarak, cilt kanseri konusunda bilinçlenmek ve gözden kaçırılan belirtileri fark edebilmek, hayat kurtarıcı olabilir. Dermatologların bu konuda sunduğu bilgiler ışığında, cilt sağlığınıza özen göstererek, olası riskleri en aza indirebilirsiniz. Cildinizdeki değişiklikleri dikkate aldığınızda, erken teşhis şansınız artacak ve sağlığınızı tehlikeye atmadan gerekli adımları atma fırsatı bulacaksınız.