Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna-Hersek'in Srebrenitsa şehrinde 1995 yılında meydana gelen soykırımın yıldönümünde duygusal bir mesaj yayımladı. Bu yıl 28. kez anılan bu trajik olay, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden itibaren Balkanlar’da yaşanan çatışmaların, etnik temizliklerin ve insanlık tarihindeki en kara sayfalardan birinin sembolü haline geldi. Erdoğan, Srebrenitsa'nın unutulmaması gerektiğine vurgu yaparak, "Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz, unutmayacağız" dedi.
26 yıl önce Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kasabasında yaşanan bu insani felaket, uluslararası toplumun da gözleri önünde meydana geldi. Bosnalı Sırplar tarafından gerçekleştirilen soykırım, yaklaşık 8,000 boğazlama ile tarihe geçti. Bu olay, savaşın insanlığın yüzüne vurduğu bir darbe olarak kabul edilirken, dünya genelinde kınanmış ve uluslararası mahkemelerde hüküm giymiştir. 1992-1995 yıllarında süren Bosna Savaşı'nın en kanlı ve acı anlarından biri olarak unutulmaması gereken bir olaydır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında sadece geçmişteki acıların değil, aynı zamanda bu olaydan ders çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. “Geçmişte yaşanan acıları unutmamak, geleceğe daha ileri ve daha barışçıl bir şekilde yürüme adına son derece önemlidir” ifadelerini kullandı. Bu duygusal değerlendirme, Türkiye'nin Srebrenitsa’da yaşanan soykırımın sadece bir yerel trajedi değil, aynı zamanda insanlığın ortak bir yarası olduğu gerçeğini vurgulamakta. Erdoğan, Türkiye’nin daima Bosna-Hersek’in yanında olacağını belirterek, kardeşlik ve dayanışma mesajı verdi.
Erdoğan, toplumlar arası hoşgörünün ve eşitliğin önemini vurgularken, yaşanan bu tür acıların bir daha yaşanmaması için tüm dünyaya çağrıda bulundu. Tarihin karanlık lekelerinden ders alarak barış, sevgi ve dayanışma ile insanlığın her türlü zorluğun üstesinden gelebilme gücüne sahip olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin, Srebrenitsa ve Bosna-Hersek'in yanında yer almaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajı, hem bir hatırlatma hem de geleceğe yönelik olumlu bir bakış açısı sunuyor. Ülkeler arasındaki ilişkilerin sadece güçlü politikalarla değil, aynı zamanda geçmişin acı hatıralarının paylaşılması ve anlaşılmasıyla daha sağlam temellere oturabileceği gerçeğini gözler önüne seriyor. Bu tür anma günleri, geçmişe sahip çıkmanın ve geleceği daha barışçıl inşa etmenin en önemli yollarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümü, sadece bir anmadan ibaret olmayıp, insanlığın kendisine ait bir utancı da beslemekte ve bu utancın bir daha yaşanmaması için verilmesi gereken bir mesaj niteliği taşımaktadır.