Birçok kadının haksız yere şiddetin kurbanı olduğu günümüzde, bazı davalar hala medyanın da dikkatini çekmektedir. Geçtiğimiz günlerde, "Sen beni aldatıyorsun" diyerek kadına şiddet uygulayan bir kocanın, eşinin eline kurban gittiği korkunç bir dava, mahkeme salonlarında damga vurdu. 30 yaşındaki Aysel Y., dört yıllık evliliğini, eşinin sürekli şiddetine ve psikolojik istismarına maruz kalarak geçirdi. Sonuçta, geçen kış meydana gelen olayda, kocası Hakan Y. ile yaşadığı tartışma sonrası, hayatının geri kalanını hapis içinde geçireceği bir karar alındı.
Aysel, kocasının sürekli şiddete başvurması ve onu aldatmakla suçlaması üzerine geçirdiği travmalarla boğuşmak zorunda kaldı. Aysel'in ifadesine göre, Hakan sürekli olarak onu fiziksel ve sözel şiddete maruz bırakıyor, cinsel olarak da istismar ediyordu. Aysel, “Evliliğimizin ilk aylarından beri Hakan beni dövüyordu. Bir gün kendimi savunmakta zorlandım ve bir bıçakla onu yaraladım. O an, hayatta kalmak için mücadele ettiğimi düşündüm,” diyerek yaşadığı korkunç anları anlattı. Olayın ardından Aysel’in kocası Hakan, hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Mahkeme sürecinde, Aysel’in yaşadığı psikolojik travma ve maruz kaldığı şiddet de göz önünde bulundurulmuştur.
Olayın duyulmasının ardından sosyal medyada büyük bir yankı uyandırdı. Birçok kadın yazar ve aktivist, Aysel’in yaşadıklarına dikkat çekerek, kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi gerektiğini vurguladı. "Bütün kadınlar Aysel'in hikayesini bilmeli; bu sadece Aysel'in değil, birçok kadının sesi haline geldi,” diyen aktivistler, Aysel’in hikayesinin aslında pek çok kadının yaşadığı bir gerçeği yansıttığını belirttiler. Aysel’in davası, kadınların toplum içinde yaşadığı güçsüzlük hissini ve yaşamları üzerindeki iktidar mücadelesini tartışmaya açtı. Bu konuda, adalet sisteminin nasıl çalıştığına dair önemli soruları gündeme getirdi.
Sonuç olarak, Aysel Y’nin duruşması, sadece bir cinayet davasından öte, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ev içi şiddete ve psikolojik istismara dair bir aydınlanma fırsatı sundu. Mahkeme, şiddet mağduru olan Aysel için güçlü bir savunma hattı oluşturulmasını sağladı. Duruşma esnasında kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla alınması gereken önlemler ve kadınların hakları üzerine yoğun tartışmalar gündeme geldi. Bu dava, toplumun değişmeye ve kadınların hayatlarını koruma noktasında önemli adımlar atılması gerekliliğinin altını çizdi.
Böyle trajik olayların yaşanmaması için, toplumsal farkındalığın artırılması ve şiddet mağdurlarına yönelik destek programlarının daha etkili hale getirilmesi gerektiği gerçeği, bu davadan sonra bir kez daha vurgulandı. Aysel'in topluma vermek istediği mesaj açık: "Artık sessiz kalmayın; konuşun, başkalarına yardım edin ve bu zinciri kırmak için mücadele edin.”